9 Mayıs 2015 Cumartesi

Kavuşamayan Ünlü Aşıklar-3

Cemal Süreya'nın Soyadı Hikayesi
Evet, hikayemiz bir soyadının değişimiyle ilgili ancak hüzünlü aşk öykümüz iddiayı kazanan tarafla ilgili...
Cemal Süreya'nın soyadındaki "y" harfini kaybedişine dair pek çok iddia var. Ben sizinle en çok rağbet gören iddiayı paylaşayım.(Malum, en çok rağbet gören her şeyde olduğu gibi bunda da aşk ve entrika var.)
Cemal Süreya ve Sezai Karakoç üniversitede sınıf arkadaşıdır ve sınıflarında 'Muazzez Akkaya' isminde bir de kız varmış. İkisi de bu kızı gizliden gizliye severlermiş. Sınıfta gün boyu aynı kıza duydukları ilgiyi birbirlerine anlatırlarmış. Hatta Muazzez'e yazdıkları şiirleri birbirlerine okurlarmış. Sonra bu aşk, zamanla kızışmış ve birbirlerine 'ben elde ederim, sen edersin' derken 'kim elde edecek?' diye iddiaya tutuşmuşlar. Kaybeden büyük bir bedel ödeyecek demişler. Ve bu bedel ömrü boyunca üzerinde kalacak. Bedene fiziksel bir zarar olmayacak diye de karar kılmışlar. Ve sonunda adını değiştirmeye gelmiş olay.
Cemal Sürey(y)a kazanırsa ;Sezai Karakoç'un soyadı 'Karkoç' olacak.
Sezai Karakoç kazanırsa ; CemaL Süreyya'nın soyadı 'Süreya' olacak.
Tahmin ettiğiniz gibi kızı Sezai Karakoç elde eder ve onunla çıkmaya başlar. Cemal Süreyya da gidip tek 'Y' harfini attırır soyadından... İşte Süreyya'dan Süreya'ya geçiş dönemi böyle olmuştur.
Peki sonrasında ne oldu?
Muazzez Akkaya Sezai Karakoç'un kendisi ile bir iddia sonucu çıktığını öğrenir. Biraz da sorunları olan Muazzez bunu kaldıramaz ve okulu bırakıp ve memleketi olan Geyve'ye gider. Sezai Karakoç bu duruma çok üzülür ve Muazzez Akkaya'ya ithafen Mona Rosa'yı yazar. Şair Karakoç,1950 yılında Mülkiye'de öğrenci iken yazmıştır ancak 2002 yılına kadar yayımlanmamıştır.
Evet iddia böyle, ancak Muazzez Akkaya'nın Karakoç tarafından elde edildiği biraz şaibelidir. Zira ilerleyen yıllarda evlenip, evlat sahibi olan Muazzez Akkaya'ya :" Sezai Karakoç'u anımsıyor musunuz?" diye sorulduğunda : "Hayır, öyle birisi hayatımda hiç olmadı." der.
Bence böyle demesi gayet normal bir beyandır; çünkü o sıralarda Muazzez Hanım evlidir ve yuvasını yıkmak istemez.
Aşkın efsanesi böyle, ancak bazı araştırmacılar Sezai Karakoç'un Muazzez Hanım'a hiç açılmadığını söyler.Muazzez Hanım okulunu pekiyi dereceyle bitirir, okul günlerinde (Karakoçtan) isimsiz şiirleri paltosunun cebinde bulur ve okul bitince Maliye Bakanlığında üst düzey görevler yapan Orhan Giray'la evlenir. Aşk söz konusu olunca rivayetler bitmez Hadi şimdi dörtlüklerin ilk dizelerin harfleriyle Muazzez Akkaya'm yazan en ünlü akrostiş şiiri hatırlayalım, ne dersiniz? Şiirden bir bölüm:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder