Antep Katmerini Bir de Böyle Deneyin
Fıstıklı tatlılara olan hastalık derecesindeki düşkünlüğüm malum. Benim çok sevdiğim ve yapımı oldukça basit bir tatlıyı paylaşmak istedim sizinle, ee bu muhteşem lezzeti kendime saklamak olmazdı. Antep yöresinin meşhur tatlısı "Katmer", elbette ki yörenin ustaları bin bir hünerle daha özel yapıyordur ama ne yapalım canımız her çektiğinde onlara ulaşma şansımız yoksa buyurun benim yorumumla katmer yapmaya...
Malzeme:
1 paket baklava yufkası(her bir katmer için 4 yaprak kullanacağız.)
1 paket kaymak (işte burada benim yorumum devreye giriyor. Ben kaymak sevmediğim için sütlü irmik tatlısı yapıp arasına kaymak niyetine onu koyuyorum, emin olun muhteşem lezzet katıyor. Bir buçuk su bardağı süt, 4 yemek kaşığı irmik, 4 yemek kaşığı şekeri iyice karıştırarak kaynayıncaya kadar pişirin, kaynayınca içine bir paket vanilya katıp kısık ateşte 2-3 dakika daha pişirin içine koyacağınız irmik tatlınız hazır.)
Her katmer için bir yemek kaşığı toz şeker veya pudra şekeri
100 gram kadar tereyağ
100 gr toz antep fıstık içi(Ben bir tanesi için iki avuç kadar fıstık tozu kullanıyorum)
Yapılışı: Tereyağı ocakta eritiyoruz. Her katmer için dört yaprak baklava yufkası kullanacağız. İlk yufkayı tezgaha seriyoruz, katlaması kolay olsun diye ilkini yağlamıyoruz. İkinci kat yufkayı da üzerine serip, fırçayla yağlıyoruz, sırasıyla üçüncü ve dördüncü yaprakları da aynı şekilde yağlayarak üst üste koyuyoruz.Dördüncü katta yağlama işi bitince bir yemek kaşığı kadar toz şekeri serpeleyerek yufkasın her yerine dağıtalım. Daha sonra sütlü irmik tatlısından yufkaya serpiştirelim, üzerine de bolca fıstıktozu dökelim...Yufkaları önce iki uzun kenardan biri diğerinin azıcık üstüne gelecek şekilde katlayalım. Sonra diğer kısa kenarları da aynı şekilde katlayıp kare bir bohça oluşturalım. Üstte kalan kısmı da fırça ile yağlayalım.
Tavayı ocakta ısıtalım. tavanın dibine yağlı kısmı gelecek şekilde katmerimizi yerleştirip kızarınca çevirmeden önce diğer kısmı da yağlayıp çeviriyoruz. O taraf da kızarınca tabağımıza alıp biraz da üstüne fıstık tozu serpin.Dörde bölerek servis kolaylığı sağlayabilirsiniz. Yanında ister dondurma ister çilek... Ohhh afiyet olsun:))
8 Haziran 2015 Pazartesi
2 Haziran 2015 Salı
MAŞUKİYE - SAPANCA GEZİMİZ
Havalar güzelleşti ve biz de en ufak bir fırsatı değerlendirmeye çalışıyoruz. Yoğun iş temposundan sonra kafa dinlemek için günübirlik bir kaçamak yapmak istiyorsanız sizlere bir doğa harikasını tanıtmaktan, sizlerin yeşilin çeşitli tonlarının seyrine dalmanızı sağlamaktan ve akarsuların sesiyle huzura kavuşmanıza vesile olmaktan onur duyarım.
Merkezde pek çok tesis, güzel bir çay bahçesi, hediyelik eşya satan birkaç turistik dükkan ve at binebileceğiniz küçük bir alan var. Mevcut akarsular dışında tesislerin oluşturduğu yapay şelale ve havuzlar da ortamı ayrıca güzelleştiriyor. Her köşe ayrı bir kartpostal resmi gibi:) Ben hiç fotograf çektirmeyi sevmediğim için poz çektirmedim desem inanır mısınız;))
Maşukiye, İstanbul'dan oldukça kolay ulaşabileceğimiz bir güzergahta.Biz 30 Mayıs'ta Maşukiye'ye gidebilme imkanı yakaladık, hava oldukça güzeldi. Her mevsim farklı bir güzellikle sizi karşılayacağı vaat ediliyor.Kendi imkanlarınızla gidebileceğiniz gibi turlarla da gitmeniz mümkün. Zengin bir kahvaltı oldukça makul fiyatlarda. Biz kahvaltıdan sonra yemyeşil bir atmosferde yürüyüşe çıktık.

Gezintinin ardından bir Türk kahvesi molası verip, Sapanca'ya doğru yola çıktık.
Sapanca
Maşukiye'ye çok yakın, oraya kadar gelip de görmemek olmaz. Açıkçası Sapanca benim beklentilerimin altında kaldı, sadece görmedim dememiş olmanın tadını yaşadım. Göl kenarında bir yürüyüş yapıp, göl kıyısında birer çay molası verdik. Belediyenin işlettiği bir kafede oturduk fiyatlar oldukça makul, o hat boyunca birçok kafe var. Ancak Sapanca'nın genelinde bir bakımsızlık olduğunu belirtmek gerek. Fayton turları ile ziyaretçilerin Sapanca etrafında zevkli bir gezinti yapması da mümkün.
Maşukiye'ye çok yakın, oraya kadar gelip de görmemek olmaz. Açıkçası Sapanca benim beklentilerimin altında kaldı, sadece görmedim dememiş olmanın tadını yaşadım. Göl kenarında bir yürüyüş yapıp, göl kıyısında birer çay molası verdik. Belediyenin işlettiği bir kafede oturduk fiyatlar oldukça makul, o hat boyunca birçok kafe var. Ancak Sapanca'nın genelinde bir bakımsızlık olduğunu belirtmek gerek. Fayton turları ile ziyaretçilerin Sapanca etrafında zevkli bir gezinti yapması da mümkün.
Birkaç saatlik Sapanca ziyaretinden sonra akşam yemeği için yeniden Maşukiye'nin yolunu tuttuk. Yemekte balık, köfte tavuk gibi seçenekler mevcut, neredeyse her tesisin balık havuzu var. Ben güveçte köfte yedim, balık yiyen arkadalar da oldu. Lezzetli olduğunu belirtelim. Yemekten önce güveçte yörenin özel peynirinden ikram ediliyor, ben asıl onun tadına bayıldım. Yine ara sıcak olarak güveçte kaşarlı mantar veriliyor. Tesislerdeki hizmet ve ilgi oldukça iyiydi. İstanbul'a yakın yerlere gitmek isteyenlere Maşukiye'yi ziyaret etmelerini önerebilirim.
Bir sonraki gezimizle ve izlenimlerimizle buluşmak üzere, hoşçakalın:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)