Minik kuşum yıl içinde iki kez gitti K.Maraş’a; hem yaz
sıcağını hem kış soğuğunu gördü. İlk ziyaretimiz haziran sonu temmuz başını
kapsadı. Ramazan ayı ve sıcak hava birleşince şehir gezileri yapamasak da eş
dost akraba ziyaretleri ve iftar sofralarının tadı her şeye değerdi. Muhteşem
yemeklerin tarifi ayrıca verilecektirJ İkinci ziyaretimiz de
sevgili ağabeyimin ani düğünü nedeniyle plansız ve aralığın son günlerine denk
gelince dedik soğuk da olsa kısa bir şehir turu bu sefer farz oldu. Özlemişim
doğduğum büyüdüğüm şehri. K.Maraş’a gidip de dondurmasını, tarhanasını,
firiğini, yemeden dönülmez zaten, ben bol fıstıklı tatlıların yanında dondurma
yemeye bayılırım siz de deneyin. Kuzenlerim bizi Kale’de yapılan panaromik
müzeye götürdü oldukça güzel olduğunu Kurtuluş Savaşı’nda Maraş efsanesini iyi
yansıttığını söyleyebilirim.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder